3 Ekim 2018 Çarşamba

Albert Pike (1809-1891)

Arkadaşlar merhaba, uzun süreden sonra tekrar karşınızdayım. Bu çevirimizde ünlü Mason Liderlerinden Albert Pike’ın hayatını göreceğiz. Daha sonra yayımlayacağım yazıda ise Albert Pike’ın 1. ve 2. Dünya savaşlarının tahminlerini nasıl yaptığını, Türkler ile Yahudilerin’de 3.Dünya Savaşını yapacağını söylemesini gibi çeşitli bilgileri paylaşacağım.

Not: Yazının sonunda çeviriyi yaptığım sitenin orjinal linki yer almaktadır.


ALBERT PIKE (1809-1891)

ALBERT PIKE HAKKINDA     
 
Çok az kişi Albert Pike’ın planları ve yenidünya düzeninin mimarları hakkında bilgi sahibidir. Albert Pike 19. yüzyılda yenidünya düzeni hakkında bir çerçeve çizmiştir. Ona ortaya koyulan bir vizyona dayanarak, 20. yüzyılda olacak olaylar hakkında bir taslak hazırlamış ve en ilginci bu olayların birçoğu çoktan gerçekleşmiştir. Bugün, Dünya üzerindeki bildiğimiz veya bilmediğimiz liderlerin bu taslağı takip ettiği ve 3. ve son Dünya savaşına zemin hazırladıkları söylenmektedir.

Albert Pike 29 Aralık 1809’da Boston’da Benjamin ve Sarah Andrews Pike’ın 6 çocuğundan en büyüğü olarak Dünya’ya gelmiştir. Harvard’da okuduktan sonra, Amerikan ordusuna tuğgeneral olarak hizmet vermiştir. İç savaştan sonra Pike vatan hainliğiyle suçlanmış ve hapis yatmıştır, ta ki 22 Nisan 1866’dan henüz onunla tanışmamış olan ve ertesi gün onu Beyaz Saray’da misafir edecek olan dönemin Mason Cumhurbaşkanı Andrew Johnson tarafından affedilene kadar. Hapisten çıktıktan bir yıl sonra, 20 Haziran 1867’de Mason Locası tarafından 4.dereceden 32. Dereceye terfi ettirilmiş, devamında ise Boston’a giderek kendini Mason tapınağına adamıştır.

Söylenenlere göre Pike bir dâhiydi ve 16 farklı dilde okuma ve yazma yapabiliyordu ancak hangi diller olduğuna dair hiçbir yerde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bundan dolayı başkalarının akademik eserlerini çalmakla bile suçlanmıştır. Hayatının çeşitli bölümlerinde şair, filozof, asker, hümanitaryan ve filantropist olmuştur. Pike kurucu babalardan biri olarak gösterilmekte olup Mason Locasında 33.dereceye kadar yükselmiştir. Ayrıca Masonların kendilerine özgü “Ancient Accepted Scottish” isimli ayinlerini yönetmiştir. 1891’de ki ölümüne kadar tam 32 yıl Kuzey Amerika Masonlarının liderliğini yapmıştır.  1869’da Ku Klux Khan şövalyelerinin en büyük lideri seçilmiştir.
Bazı söylentilere göre Pike aynı zamanda “satanistti” ve okült âlemine kendini kaptırmıştı. Özel bilekliği sayesinde Lucifer ile iletişim halindeydi ve 1737’de Paris’te kurulan “Order of the Palladium” isim satanik grubunun yüce lideriydi. (Paladizm 5.yüzyılda Mısır’dan Yunanistan’a gelmiş, Mason localarında ayinleri yapılmıştır.) 1801’de, Isaac Long isimli bir Yahudi, Şeytanın bir büs’sünü, Güney Carolina’da Charleston’a getirmiş ve yukarıda da ismi geçen Ancient and Accepted Scottish ayininin temelini oluşturmuştur. Isaac Long'un Charleston'u seçmesi de tesadüf değidir. Charleston, Bağdat'ında bulunduğu 33.Paralelde yer almaktadır. İlerleyen zamanlarda -hatta günümüzde bile- Charleston'da toplanan ilk konsey "Dünya'daki tüm mason Locaların Ana Konseyi" kabul edilmiştir.

Albert Pike ise Long'un halefi olmuş, tarikatın ismini "Reformed Palladium" olarak değiştirmiştir. Bu yeni düzen iki dereceden oluşmaktaydı:

1       • Adelph (Kardeş)
         • Companion of Ulysses (Yoldaş)

Pike’ın sağ kolu İsviçre’li Phileas Walder isminde bir eski Lutheryan, vali ve medyum idi. Pike ayrıca İtalya’da Mason locasının kurucu 33.dereceden Mason olan İtalyan Giuseppe Mazzini(1805-1872)  ile de birlikte çalışmıştır. Mazzini ile birlikte, yine 33.dereceye sahip İngiliz Lord Henry Palmerston (1784-1865) ve Alman Otto van Bismarck (1815-1898) ve Albert Pike “Palladian Rite’ı” kullanarak tüm mason grupları Satanic bir şemsiye altında toplamaya niyetlenmişlerdir.

Albert Pike 2 Nisan 1891’de öldükten sonra, cesedi, Washington’da bulunan 33. Derece Mason Konseyi’nde olmasına rağmen sembolik bir törenle Oak Hill Mezarlığına gömülmüştür.

ALBERT PIKE ANITI

Albert Pike savaştan önce Arkansas’ta avukat ve yazar olarak ünlenmiştir ancak 31 Temmuz 1978 Arkansas Demokrat gazetesinde Tuğgeneral olarak tam bir fiyasko şeklinde manşet olmuştur. Yine de Albert Pike’ın Washington’da bir anıt heykeli bulunmaktadır. Ancak bu anıt ne avukatlıktaki başarısından nede general olmasından kaynaklıdır. Anıt Albert Pike’ın İskoç Masonluk Güney Bölgesel Lideri unvanından dolayı yapılmıştır.

      
 İLLUMİNATİ VE ALBERT PIKE

1 Mayıs 1776’da Adam Weishaupt (1748-1811) Mükemmeliyetçilik Düzeni adında bugünkü adıyla İlluminati yani “Aydınlanmış olanlar” olarak bilinen gizli örgütü kurdu. Örgüt en başta özgür düşüncelerin konuşulup fikirlerin tartışılacağı bir amaçla kurulmuş hatta Weishaupt’un Cizvit (Cizvitler, İsa tarikatı (Latince: Societas Iesu) adıyla anılan bir Hristiyan tarikatı) geçmişi bile bu tarikatın karakterinden oldukça etkilenmiştir. Hatta tarikatın amacı Hristiyanlığı yok etmek ve tüm yönetimleri ele geçirmek olarak belirlenmiştir.

İtalyan’ın o zaman ki devrimci lideri Giuseppe Mazzini (1805-1872) 1834 yılında dünya çapında operasyonları yönetmek içim Illuminati’nin başına seçilmiştir. (Mazzini aynı zamanda 1860’ta mafya kurmuştur.) Bavyera hükümeti,  Mazzini'nin Avrupa'daki devrimci faaliyetleri yüzünden İlluminati ve diğer gizli örgütlere karşı Avrupa monarşilerinin devasa bir şekilde devrilmesini planladığı iddiasıyla sıkı önlemler almıştır. Illuminati'nin sırları açığa çıktıkça, zulüm gördüler ve sonunda dağıldılar, kendilerini yeniden kurmak için başka organizasyonların içlerine girdiler. Mason Locası bunu başını çekiyordu.

Mazzini, liderliği zamanında, Albert Pike’ı Illuminati’ye katılması için ikna etmiştir. Pike tek yönetimli Dünya fikrinden şüphesiz çok etkilenmişti ve Mazzini tarafından teklif geldiğinde, ortalama yüksek rütbeli masonluktan en üst düzeye (33. derece) geçişişi anlatan ritüeli yazmayı hemen kabul etmiştir. Pike daha sonra örgütün Amerika tarafında lider olmuştur. Mazzini’nin bu hareketi yapmasındaki amacı, herhangi bir masonun eğer kendini kanıtlarsa en üst rütbeye çıkabileceğini herkese göstermekti ve en üst rütbedeki üyeler bu örgütün içindeki daha derin bir yapıya üye olmaya hak kazanırlardı.

Son cümledeki sebep yüzünden üyelerin birçoğu kardeşliklerinin şeytani niyetlerine reddetmişlerdir. İçerideki geniş bir kitle 30. Dereceye bile ulaşamadığı için Mason’luğun arkasındaki gerçek amacı hiçbir zaman görememiştir. Pike ritüeli yazarken 22 Ocak 1870’te Mazzini ona bir mektup yazmıştır;

Bütün yönetimlere, şu an hangi şekilde yönetiliyorlarsa o şekilde yönetilme özgürlüğünü tanımalıyız, merkezlerini ve yönetilme şekillerini özgür bırakmalıyız, ancak biz onlardan daha üstün bir yönetim şekli kurmalıyız. Sonuna kadar gizli kalacak ve sadece bizim tarafımızdan seçilecek kişilerin yer alacağı gizli bir örgüt. Bu yönetim şekli ile tüm ‘Mason’ hareketleri tek bir çatı altından gizlilik esasıyla yönetmek bizim en güçlü yönümüz olmalı.”

1871 yılında Pike,  861 sayfalık ünlü “Morals and Dogma of the Ancient and Accepted Scottish Rite of Freemasonry” kitabını yayınlamıştır.

1872 yılında Mazzinin’nin ölümünden sonra Floransalı bir bankacı olan Adriano Lemmi(33.dereceden Mason), Pike tarafında Avrupa’daki masonik faaliyetleri yönetmek üzere göreve getirilmiştir. Lemmi aynı zamanda ülkesinde devrim yanlısı olan Giuseppe Garibaldi’nin destekçisiydi ve Pike tarafından kurulan “Luciferian Society” içinde de aktif olabilirdi.

1859 ve 1891 yılları arasında Pike, yapılacağını düşündüğü üç dünya savaşı hakkında ve Dünya’nın geleceği hal ile ilgili komplo teorilerini yazdı.

Charleston, Güney Carolina’da yer alan Yüce Konsey’e ek olarak Pike, Roma’da Mazzini tarafından, Londra’da Palmerston tarafından ve Berlin’de Bismarck tarafından yönetilen diğer konseyleri kurmuştur. Bunlar dışında Dünya’nın stratejik 23 bölgesinde de bilgi toplama amaçlı konseyler kurmuştur. Bilinen 5 tanesi Washington DC, Montevideo-Güney Amerika, :Naples-Avrupa, Calcutta-Asya ve Mauritius-Afrika konseyleridir.


http://www.threeworldwars.com/albert-pike.htm
               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

“LOST” İzlemeye Yeniden Başladım

Popüler Yayınlar