Not: Yazının sonunda çeviriyi yaptığım sitenin orjinal linki yer almaktadır.
ALBERT PIKE (1809-1891)
ALBERT PIKE HAKKINDA
Çok az kişi Albert Pike’ın planları ve yenidünya düzeninin
mimarları hakkında bilgi sahibidir. Albert Pike 19. yüzyılda yenidünya düzeni
hakkında bir çerçeve çizmiştir. Ona ortaya koyulan bir vizyona dayanarak, 20. yüzyılda
olacak olaylar hakkında bir taslak hazırlamış ve en ilginci bu olayların
birçoğu çoktan gerçekleşmiştir. Bugün, Dünya üzerindeki bildiğimiz veya
bilmediğimiz liderlerin bu taslağı takip ettiği ve 3. ve son Dünya savaşına
zemin hazırladıkları söylenmektedir.
Albert Pike 29 Aralık 1809’da Boston’da Benjamin ve Sarah
Andrews Pike’ın 6 çocuğundan en büyüğü olarak Dünya’ya gelmiştir. Harvard’da
okuduktan sonra, Amerikan ordusuna tuğgeneral olarak hizmet vermiştir. İç
savaştan sonra Pike vatan hainliğiyle suçlanmış ve hapis yatmıştır, ta ki 22
Nisan 1866’dan henüz onunla tanışmamış olan ve ertesi gün onu Beyaz Saray’da
misafir edecek olan dönemin Mason Cumhurbaşkanı Andrew Johnson tarafından
affedilene kadar. Hapisten çıktıktan bir yıl sonra, 20 Haziran 1867’de Mason Locası
tarafından 4.dereceden 32. Dereceye terfi ettirilmiş, devamında ise Boston’a
giderek kendini Mason tapınağına adamıştır.
Söylenenlere göre Pike bir dâhiydi ve 16 farklı dilde okuma
ve yazma yapabiliyordu ancak hangi diller olduğuna dair hiçbir yerde herhangi
bir kayıt bulunmamaktadır. Bundan dolayı başkalarının akademik eserlerini
çalmakla bile suçlanmıştır. Hayatının çeşitli bölümlerinde şair, filozof,
asker, hümanitaryan ve filantropist olmuştur. Pike kurucu babalardan biri
olarak gösterilmekte olup Mason Locasında 33.dereceye kadar yükselmiştir.
Ayrıca Masonların kendilerine özgü “Ancient Accepted Scottish” isimli
ayinlerini yönetmiştir. 1891’de ki ölümüne kadar tam 32 yıl Kuzey Amerika
Masonlarının liderliğini yapmıştır.
1869’da Ku Klux Khan şövalyelerinin en büyük lideri seçilmiştir.
Bazı söylentilere göre Pike aynı zamanda “satanistti” ve
okült âlemine kendini kaptırmıştı. Özel bilekliği sayesinde Lucifer ile iletişim
halindeydi ve 1737’de Paris’te kurulan “Order of the Palladium” isim satanik
grubunun yüce lideriydi. (Paladizm 5.yüzyılda Mısır’dan Yunanistan’a gelmiş,
Mason localarında ayinleri yapılmıştır.) 1801’de, Isaac Long isimli bir Yahudi,
Şeytanın bir büs’sünü, Güney Carolina’da Charleston’a getirmiş ve yukarıda da
ismi geçen Ancient and Accepted Scottish ayininin temelini oluşturmuştur. Isaac Long'un Charleston'u seçmesi de tesadüf değidir. Charleston, Bağdat'ında bulunduğu 33.Paralelde yer almaktadır. İlerleyen zamanlarda -hatta günümüzde bile- Charleston'da toplanan ilk konsey "Dünya'daki tüm mason Locaların Ana Konseyi" kabul edilmiştir.
Albert Pike ise Long'un halefi olmuş, tarikatın ismini "Reformed Palladium" olarak değiştirmiştir. Bu yeni düzen iki dereceden oluşmaktaydı:
Albert Pike ise Long'un halefi olmuş, tarikatın ismini "Reformed Palladium" olarak değiştirmiştir. Bu yeni düzen iki dereceden oluşmaktaydı:
1 • Adelph (Kardeş)
• Companion of Ulysses (Yoldaş)
Pike’ın sağ kolu İsviçre’li Phileas Walder isminde bir eski
Lutheryan, vali ve medyum idi. Pike ayrıca İtalya’da Mason locasının kurucu
33.dereceden Mason olan İtalyan Giuseppe Mazzini(1805-1872) ile de birlikte çalışmıştır. Mazzini ile
birlikte, yine 33.dereceye sahip İngiliz Lord Henry Palmerston (1784-1865) ve Alman
Otto van Bismarck (1815-1898) ve Albert Pike “Palladian Rite’ı” kullanarak tüm
mason grupları Satanic bir şemsiye altında toplamaya niyetlenmişlerdir.
Albert Pike 2 Nisan 1891’de öldükten sonra, cesedi, Washington’da
bulunan 33. Derece Mason Konseyi’nde olmasına rağmen sembolik bir törenle Oak
Hill Mezarlığına gömülmüştür.
ALBERT PIKE ANITI
Albert Pike savaştan önce Arkansas’ta avukat ve yazar olarak
ünlenmiştir ancak 31 Temmuz 1978 Arkansas Demokrat gazetesinde Tuğgeneral
olarak tam bir fiyasko şeklinde manşet olmuştur. Yine de Albert Pike’ın
Washington’da bir anıt heykeli bulunmaktadır. Ancak bu anıt ne avukatlıktaki
başarısından nede general olmasından kaynaklıdır. Anıt Albert Pike’ın İskoç
Masonluk Güney Bölgesel Lideri unvanından dolayı yapılmıştır.
1 Mayıs 1776’da Adam Weishaupt (1748-1811) Mükemmeliyetçilik
Düzeni adında bugünkü adıyla İlluminati yani “Aydınlanmış olanlar” olarak
bilinen gizli örgütü kurdu. Örgüt en başta özgür düşüncelerin konuşulup
fikirlerin tartışılacağı bir amaçla kurulmuş hatta Weishaupt’un Cizvit (Cizvitler, İsa tarikatı (Latince: Societas Iesu) adıyla anılan bir Hristiyan tarikatı) geçmişi bile bu tarikatın karakterinden oldukça etkilenmiştir.
Hatta tarikatın amacı Hristiyanlığı yok etmek ve tüm yönetimleri ele geçirmek
olarak belirlenmiştir.
İtalyan’ın o zaman ki devrimci lideri Giuseppe Mazzini (1805-1872)
1834 yılında dünya çapında operasyonları yönetmek içim Illuminati’nin başına
seçilmiştir. (Mazzini aynı zamanda 1860’ta mafya kurmuştur.) Bavyera hükümeti, Mazzini'nin Avrupa'daki devrimci faaliyetleri
yüzünden İlluminati ve diğer gizli örgütlere karşı Avrupa monarşilerinin devasa
bir şekilde devrilmesini planladığı iddiasıyla sıkı önlemler almıştır. Illuminati'nin
sırları açığa çıktıkça, zulüm gördüler ve sonunda dağıldılar, kendilerini yeniden
kurmak için başka organizasyonların içlerine girdiler. Mason Locası bunu başını
çekiyordu.
Mazzini, liderliği zamanında, Albert Pike’ı Illuminati’ye
katılması için ikna etmiştir. Pike tek yönetimli Dünya fikrinden şüphesiz çok
etkilenmişti ve Mazzini tarafından teklif geldiğinde, ortalama yüksek rütbeli
masonluktan en üst düzeye (33. derece) geçişişi anlatan ritüeli yazmayı hemen
kabul etmiştir. Pike daha sonra örgütün Amerika tarafında lider olmuştur.
Mazzini’nin bu hareketi yapmasındaki amacı, herhangi bir masonun eğer kendini
kanıtlarsa en üst rütbeye çıkabileceğini herkese göstermekti ve en üst
rütbedeki üyeler bu örgütün içindeki daha derin bir yapıya üye olmaya hak
kazanırlardı.
Son cümledeki sebep yüzünden üyelerin birçoğu kardeşliklerinin
şeytani niyetlerine reddetmişlerdir. İçerideki geniş bir kitle 30. Dereceye
bile ulaşamadığı için Mason’luğun arkasındaki gerçek amacı hiçbir zaman
görememiştir. Pike ritüeli yazarken 22 Ocak 1870’te Mazzini ona bir mektup
yazmıştır;
“Bütün yönetimlere, şu an
hangi şekilde yönetiliyorlarsa o şekilde yönetilme özgürlüğünü tanımalıyız,
merkezlerini ve yönetilme şekillerini özgür bırakmalıyız, ancak biz onlardan
daha üstün bir yönetim şekli kurmalıyız. Sonuna kadar gizli kalacak ve sadece
bizim tarafımızdan seçilecek kişilerin yer alacağı gizli bir örgüt. Bu yönetim
şekli ile tüm ‘Mason’ hareketleri tek bir çatı altından gizlilik esasıyla
yönetmek bizim en güçlü yönümüz olmalı.”
1871 yılında Pike, 861
sayfalık ünlü “Morals and Dogma of the Ancient and Accepted Scottish Rite of
Freemasonry” kitabını yayınlamıştır.
1872 yılında Mazzinin’nin ölümünden
sonra Floransalı bir bankacı olan Adriano Lemmi(33.dereceden Mason), Pike
tarafında Avrupa’daki masonik faaliyetleri yönetmek üzere göreve getirilmiştir.
Lemmi aynı zamanda ülkesinde devrim yanlısı olan Giuseppe Garibaldi’nin destekçisiydi
ve Pike tarafından kurulan “Luciferian Society” içinde de aktif olabilirdi.
1859 ve 1891 yılları arasında Pike,
yapılacağını düşündüğü üç dünya savaşı hakkında ve Dünya’nın geleceği hal ile
ilgili komplo teorilerini yazdı.
Charleston, Güney Carolina’da yer alan
Yüce Konsey’e ek olarak Pike, Roma’da Mazzini tarafından, Londra’da Palmerston
tarafından ve Berlin’de Bismarck tarafından yönetilen diğer konseyleri kurmuştur.
Bunlar dışında Dünya’nın stratejik 23 bölgesinde de bilgi toplama amaçlı
konseyler kurmuştur. Bilinen 5 tanesi Washington DC, Montevideo-Güney Amerika,
:Naples-Avrupa, Calcutta-Asya ve Mauritius-Afrika konseyleridir.
http://www.threeworldwars.com/albert-pike.htm
http://www.threeworldwars.com/albert-pike.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder